Oyunun Adı: Zincire Vurulmuş Prometheus
Oyunun Yazarı: Aiskhylos
Oyunun Çevirmeni (İş Bankası Yayınları): Azra Erhat-Sabahattin Eyüboğlu
Oyunun Yazıldığı Yıl: MÖ 472-456 yılları arasında yazıldığı düşünülmektedir.
Oyunun Türü: Trajedi
Oyunun Ortalama Süresi: 1 saat
Oyunun İlk Oynanış Yılı ve Topluluk: Bilinmiyor.
Oyunun Türkiye’deki Belli Başlı Temsilleri ( Yer/Yıl/Topluluk) İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri içinde yer alan Belgesel Tiyatro Topluluğu olan 18-19 Temmuz 2010 günleri Şahika Tekand’ın yazıp yönettiği “On Adımda Unutmak- Anti Ptrometheus”, Studio Oyuncuları tarafından Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde yer aldı.
Oyunun Bölümlemesi (Perde/ Sahne /Bölüm) Oyun bir önsöz, bir parados, üç stasimon, dört epeisodion ve bir eksodos'tan oluşmuştur.
Parados: Antik Yunan tragedyasında ve komedyasında koronun içeri girerken söylediği ezgi.
Stasimon: Eski Yunan tiyatrosunda sahne boşken, koronun orkestra alanında ayakta durarak söylediği ezgi.
Epeisodion: Antik tragedyalarda koro ezgileri arasında oynanan diyaloglu bölüm.
Eksodos: Eski yunan tragedyalarında, yazarın oyunun sonunda doğrudan seyirciye seslenerek son sözünü söylediği bölümdür.
ORTAM ÇÖZÜMLEMESİ @Kardelen Vural
Yazıldığı Dönemin Siyasal-Toplumsal-Ekonomik-Dini Koşulları
Siyasal koşullar
Antik Yunan şehir devletleri şeklinde bir yapılanmaya sahiptir. Bu şehir devletlerine “polis” adı verilir. Polisler farklı siyasi yapı ve yönetim şekillerinden geçmişlerdir. Bu siyasi yapılar; krallık, aristokrasi ve demokrasi olacak şekilde gelişmiştir. İlk zamanlar krallar tarafından yönetilen polisler giderek aristokratik bir yönetime evrilmiştir. Bunun sebebi krallıkta polislerin kurulmasında büyük yardımı dokunmuş kimseler olan kabile şeflerinin giderek güçlenmesi ve kralın yetkilerine ortak olmasıdır. Demokrasiye geçiş süreci ise zeytinyağı ticaretiyle Peisistratus; M.Ö. 560 yılında dönemin siyasal karışıklığından faydalanarak yönetimi darbeyle ele geçirmiştir. Yönetimin bu şekilde ele geçirilmesine tiranlık, yönetimi bu şekilde ele geçiren kişiye ise tiran denilmektedir. Peisistratus MÖ 527 yılında ölmüştür. Tiranlık sonrasında giderek sayıları artan ve mal sahibi olmayan kimselerden oluşan bir sınıf oluşmaya başlanmıştır. Ortaya çıkan bu yoksul sınıf hak ve yaşa gücü elde etmek için uğraşmıştır. Yoksul sınıfın bu mücadelesi halk meclisleri denen yapının oluşmasını sağlamıştır. Bu yapı sayesinde halk da artık kendini temsil etme hakkına sahip olmuştur
Dini koşullar
Antik Yunandaki her bir polisin koruyucu tanrısı vardır. Halk bu tanrılara ibadet etmenin polislerini iyileştireceğine inanır. Sadece kendi şehrinin koruyucu olan tanrıların yanında diğer tanrılara da ibadet ederler. Din kavramı aynı zamanda polis kavramının da bir parçasıdır. Halk polislerinin Tanrı tarafından korunduğunu inandığı için Tanrısına büyük bir minnet duyar. Polisin de Tanrı tarafından korunduğunu ve iyileştirildiğine inandığı için polise de bağlılık duyar.